“Bu kararın adil olduğunu düşünmüyorum.
Hükmen yenilgi, kulüplerin üzerlerine düşen sorumlulukları yapmaması durumunda başvurulacak en son seçenek olmalıdır.
Pandemi sürecinde zaten mağdur olan kulüplerin bunun üstüne bir de cezalandırılması bana hiç mantıklı gelmiyor. Futbolda bazı durumlar vardır, örneğin denir ki hem penaltı kararı hem kırmızı kart olmaz. Yani iki ceza birden uygulanmaz.
Aynı durumun bu konuda da geçerli olması gerekir.
Ben, 27 futbolcum pozitif çıkmış buna mı üzüleyim, üstüne bir de hükmen mağlup sayılacağım ona mı üzüleyim?
Bir iki oyuncu pozitif çıktığında onların kondisyon durumunu hadi takımlar idare edebiliyor ama 27-28 futbolcu pozitif çıkmış ve ne zaman, hangi halde geri dönecekleri de belli değil!
Hükmen yenilgi kararı, zaten mağdur durumdaki takıma seri mağlubiyet cezası kesmekle eş değer.
Benim önerim bu konuda TFF’nin sorumluluğu üstlenmesidir.
Testlerin uygulanması, masrafları, sonuçların açıklanması yani bütün süreci TFF yürütmelidir.
Testleri TFF yaptırmalı, sonuçlarını da kulüplere TFF bildirmelidir.
Asıl önemli soru, geri dönüşü olmayan böyle büyük cezaların beklediği bir durumda pozitif vakalar gizlenirse sorumluluğun kime ait olacağıdır!
Ben, sorumluluk bilinci ve karşılıklı anlayışla zor sürecin aşılabileceğine inanıyorum.
Kulüpler sorumlu tutulacak da üst kurumumuz TFF’nin hiç mi sorumluluğu olmayacak?
Kişilerden kurumlara sürecin bütün taraflarının sorumluluk alanları öncelikle belirlenmelidir.
Zor sürecin sağlıklı, adil ve şüpheye mahal vermeyecek şekilde yürütülmesini de TFF sağlamalıdır.
Sezonun sonunu cezalarla değil belirlenecek doğru yöntemlerle sorumluluk alarak, en önemlisi de yardımlaşarak getirebiliriz.”